IP Adresi Sınıfları Nelerdir?

IP Adresi Sınıfları Nelerdir?

İnternete bağlı her cihazın bir kimliği vardır ve bu kimliğe IP adresi denir. Bilgisayar, telefon, modem, yazıcı ya da akıllı TV. Hepsi ağ üzerinde IP adresi sayesinde bulunur. IP adresi olmazsa, veri paketleri nereye gideceğini bilemez. IP’nin paketleri nasıl taşıdığını daha genel hatlarıyla görmek istersen IP adresi nasıl çalışır yazısına da göz atabilirsin.

IPv4 döneminde uzun süre boyunca adresler A, B, C, D ve E şeklinde sınıflara ayrılarak kullanıldı. Bu sınıflandırma bugün artık eski kabul ediliyor, ama IP ve ağ temellerini kavramak için hâlâ çok önemli. Özellikle “Bu IP hangi sınıfa denk geliyor?” ya da “Bu ağda kaç cihaz adreslenebilir?” gibi soruların mantığını anlamayı oldukça kolaylaştırıyor.

IP Adresinin Temel Mantığı

IP adresi, ağdaki her cihazın sayısal adresidir. Bu adres sayesinde:

Ev adresin olmadan kargo nasıl sana gelemezse, IP adresi de veri paketlerinin ulaşacağı dijital adres gibi görev yapar.

IPv4 adresleri, nokta ile ayrılmış dört sayıdan oluşur. Örneğin 91.98.170.10 adresi, aslında cihazın ağdaki yerini gösteren sayısal bir etikettir.

IPv4 Adres Yapısı

IPv4 adresleri 32 bitlik bir sayıdan oluşur. Bu 32 bit, pratikte 8 bitlik dört parçaya bölünür ve her parça 0 ile 255 arasında bir sayı olarak gösterilir. Örneğin 91.98.170.10 adresi, bu dört parçanın insanın okuyabileceği hale getirilmiş şeklidir.

Bu 32 bit iki kısma ayrılır:

Sınıflı adresleme (classful addressing) döneminde bu bölünme sabitti. Yani A, B ve C sınıflarında hangi bitlerin ağ, hangi bitlerin host kısmına ait olduğu önceden tanımlanmıştı.

Classful Adresleme Neden Kullanıldı?

İnternetin ilk yıllarında, kurumların ihtiyaç duyduğu adres bloklarının büyüklüğü birbirinden çok farklıydı:

Bu farklı ihtiyaçları karşılayabilmek için IPv4 adresleri beş sınıfa ayrıldı:

Bugün omurga ağlarında ve genel internet yönlendirmesinde CIDR (Classless Inter-Domain Routing) adı verilen sınıfsız yapıya geçilmiş durumda. Yine de bu eski sınıfları bilmek, subnet mask, özel IP aralıkları ve IP planlama mantığını anlamayı hâlâ çok kolaylaştırıyor.

A Sınıfı IP Adresleri

A sınıfı adresler, çok büyük ağlar için tasarlanmıştır. Bu sınıfta:

A sınıfının varsayılan ağ maskesi 255.0.0.0 yani /8’dir. Bu durumda:

Sayısal olarak bakarsak:

Örneğin 10.0.0.0 ağı A sınıfına aittir:

Bu büyüklük, tek bir mantıksal ağda milyonlarca cihaz barındırmak anlamına gelir. Bu yüzden A sınıfı bloklar genellikle çok büyük kurumlara ve servis sağlayıcılara tahsis edilmiştir.

A sınıfı anlatılırken sık duyulan özel bir detay da 127.0.0.0/8 aralığıdır. 127.0.0.1 adresi, genellikle localhost olarak bildiğimiz loopback adresidir ve bu bloğun tamamı cihazın kendisine geri dönen test trafiği için ayrılmıştır.

B Sınıfı IP Adresleri

B sınıfı IP adresleri, orta büyüklükteki ağlar için tasarlanmıştır. Bu sınıfta:

B sınıfının varsayılan ağ maskesi 255.255.0.0 yani /16’dır:

Bu da şu anlama gelir:

Örnek olarak 172.16.0.0 ağı verilebilir:

Bu kapasite, binlerce cihazın bulunduğu kampüs, üniversite ya da büyük şirket ağları için oldukça idealdir.

C Sınıfı IP Adresleri

C sınıfı IP adresleri daha küçük ağlar için kullanılır ve günlük hayatta en sık karşılaşılan sınıflardan biridir.

Bu sınıfta:

C sınıfının varsayılan ağ maskesi 255.255.255.0, yani /24’tür:

Bu durumda:

Örneğin 192.168.1.0 ağı C sınıfı bir bloktur:

Ev ve küçük ofis ağlarında modem genellikle 192.168.1.1 adresini alır, diğer cihazlar da 192.168.1.2 ile 192.168.1.254 arasındaki adresleri kullanır.

D Sınıfı IP Adresleri ve Multicast

D sınıfı adresler klasik anlamda “ağ + host” yapısına sahip değildir. Bu sınıf, multicast adı verilen özel bir yayın yöntemi için ayrılmıştır.

D sınıfı adres aralığı 224.0.0.0 – 239.255.255.255 şeklindedir.

Multicast, bir kaynaktan aynı anda birden fazla hedefe yayın yapma yöntemidir. Örneğin IP tabanlı TV yayınları, bazı video konferans çözümleri veya bazı yönlendirme protokolleri multicast adresler kullanabilir.

Bu yapıda tek tek her cihaza ayrı paket gönderilmez. Paket, belirli bir multicast grubuna gönderilir; bu gruba abone olan cihazlar ise yayını alır.

E Sınıfı IP Adresleri ve Deneysel Kullanım

E sınıfı IP adresleri, genel kullanım için değil; rezerv ve deneysel amaçlarla ayrılmıştır.

Adres aralığı 240.0.0.0 – 255.255.255.254 olarak tanımlanır. 255.255.255.255 adresi ise özel bir broadcast adresidir.

Birçok işletim sistemi ve ağ cihazı, E sınıfı adresleri normal trafik için kullanmaz. Bu nedenle günlük ağ yönetimi sırasında bu sınıfla neredeyse hiç karşılaşılmaz.

Özel IP Adres Aralıkları ve Sınıflarla İlişkisi

Pratikte sık duyduğumuz kavramlardan biri de özel (private) IP adresleridir. Bu adresler internet üzerinde doğrudan yönlendirilmez; yerel ağlarda kullanılır ve NAT (Network Address Translation) ile internete çıkarılır.

RFC 1918 standardına göre özel IPv4 aralıkları şöyle tanımlanmıştır:

Evde modem arayüzüne baktığında 192.168.x.x veya 10.x.x.x gibi adresler görüyorsan, bunlar bu özel aralıklardan gelir.

Bu aralıklar, IP adresi sınıfları mantığıyla yakından ilişkilidir; çünkü tanımlanırken sınıflı yapıdan yararlanılmıştır, ancak pratikte CIDR maskeleriyle ifade edilir.

Sınıflı Adreslemeden CIDR Yapısına Geçiş

Sınıflı adresleme (A, B, C, D, E) zaman içinde yetersiz kalmaya başladı:

Bu sorunları azaltmak için CIDR (Classless Inter-Domain Routing) adı verilen sınıfsız adresleme modeli geliştirildi. CIDR ile:

Örneğin klasik bir C sınıfı ağ /24 maske kullanarak 256 adres sağlar. Eğer sana sadece 30 cihaza yetecek kadar IP gerekiyorsa, /27 maske ile 32 adreslik daha küçük bir blok kullanmak çok daha verimli olur.

Bugün internet omurgasında ve servis sağlayıcı tarafında IP planlaması bu sınıfsız mantıkla yapılır. Yine de IP adresi sınıflarının ne olduğunu bilmek, bu daha esnek yapıyı anlamayı ciddi şekilde kolaylaştırır.

IP Adresi Sınıflarını Kolay Hatırlama

IP adresi sınıflarını kafanda netleştirmek için çoğu zaman ilk oktete bakman yeterlidir. Kısaca özetlersek:

A Sınıfı

B Sınıfı

C Sınıfı

D Sınıfı

E Sınıfı

Kısa bir ezber için şu aralıkları aklında tutabilirsin:

Bu sayede, yalnızca ilk sayıya bakarak bir IP adresinin hangi sınıfa denk geldiğini hızlıca tahmin edebilirsin.

Özetleyecek olursak, IP adresi sınıfları sorusunun cevabı, IPv4 döneminden kalan ama hâlâ öğretici olan bir kural setine dayanır. A, B ve C sınıfları farklı ağ büyüklüklerini temsil ederken; D sınıfı multicast, E sınıfı ise deneysel amaçlar için ayrılmıştır. Günümüzde her ne kadar CIDR ile sınıfsız adresleme kullanılıyor olsa da, bu eski sınıfların mantığını bilmek hem ağ temellerini anlamayı hem de IP planlaması yaparken büyük resmi görmeyi önemli ölçüde kolaylaştırır.

IP Adresi Sınıfları (SSS)

A, B ve C sınıfları aslında bir IP bloğunun varsayılan büyüklüğünü anlatır; A sınıfı çok büyük, B sınıfı orta, C sınıfı ise nispeten küçük ağlar için tasarlanmış bloklardır. Her sınıfta “ağ kısmı” ile “host kısmı”nı ayıran bit sayısı farklıdır, dolayısıyla bir A sınıfı ağda milyonlarca cihaz adreslenebilirken, C sınıfında aynı ağ içinde en fazla 254 cihaz adreslenebilir.

Günlük hayatta yapacağın şey ilk oktete bakmak; 1–126 arası A, 128–191 arası B, 192–223 arası C, 224–239 arası D ve 240–255 arası ise E sınıfı olarak kabul edilir. Yani örneğin 10.5.3.7 adresinin A, 172.20.10.5’in B, 192.168.1.10’un ise C sınıfı olduğunu, sadece ilk sayıya bakarak hızlıca tahmin edebilirsin.

Sınıflı modelde adres blokları ya çok büyük ya da çok küçük kalıyordu ve ortada ciddi bir israf oluşuyordu; örneğin sadece birkaç bin cihaza ihtiyacı olan kuruma koca bir B sınıfı blok verildiğinde on binlerce kullanılmayan adres boşa gidiyordu. CIDR ile birlikte ağ maskesi esnek hale getirildi ve “sınıfa göre” değil, gerçek ihtiyaca göre /27, /29 gibi daha küçük veya daha büyük bloklar tahsis edilerek IPv4 adres alanı çok daha verimli kullanılabilir oldu.

Gerçek dünya yönlendirmesinde çoğunlukla CIDR kullanılsa da, IP sınıfları eğitimde, sertifika sınavlarında ve temel ağ anlatımlarında hâlâ sık sık karşına çıkar. Ayrıca bazı eski cihazlarda veya dokümanlarda varsayılan maskeler “A sınıfı ise /8, B ise /16, C ise /24” şeklinde geçebilir; bu yüzden sınıf mantığını bilmek eski ve yeni dünyayı birbirine bağlamanı kolaylaştırır.

Özel IP aralıkları tanımlanırken sınıflı adresleme mantığından ilham alınmıştır; 10.0.0.0/8 tek bir A sınıfı blok, 172.16.0.0/12 birkaç B sınıfı bloğu, 192.168.0.0/16 ise çok sayıda C sınıfı bloğu kapsar. Yani günlük hayatta gördüğün 192.168.x.x, 10.x.x.x gibi adresler aslında bu sınıflı yapı üzerine oturtulmuş, ama pratikte CIDR maskeleriyle ifade edilen yerel ağ adresleridir.

127.0.0.0/8 bloğu teknik olarak A sınıfı aralığın içinde yer alır ama normal ağ trafiği için kullanılmaz; tamamı loopback amaçlı rezerve edilmiştir. Bu yüzden 127.0.0.1’i “localhost” olarak, yani cihazın kendi kendine test trafiği gönderdiği özel bir adres gibi düşünebilirsin; internete çıkarken yönlendirilen klasik bir IP gibi davranmaz.

D sınıfı adresler, aynı içeriği aynı anda birden çok alıcıya ulaştırmak istediğin multicast senaryoları için ayrılmıştır; örneğin IP tabanlı TV yayınları, bazı canlı video konferans çözümleri veya yönlendirme protokollerinin kendi kontrol mesajları bu adresleri kullanabilir. Böylece tek tek her cihaza kopya paket yollamak yerine, bir multicast grubuna tek paket gönderilir ve o gruba abone olan cihazlar yayını alır.

E sınıfı blok, tarihsel olarak deneysel ve rezerv amaçlarla ayrılmıştır ve birçok işletim sistemi ile yönlendirici bu aralıktaki adresleri yönlendirmemek üzere tasarlanmıştır. Bu nedenle pratikte kurumsal ya da ev ağlarında E sınıfı bir adres görmezsin; ağ planlaması yaparken de bu blok çoğunlukla “yokmuş” gibi kabul edilir.

Sınıflı yapıda formül basittir: Host kısmındaki bit sayısına göre 2^n kadar toplam adres vardır, bunların ikisi ağ ve broadcast için ayrılır, geri kalanı kullanılabilir host sayısını verir. Örneğin C sınıfında 8 host biti olduğu için 2^8 = 256 toplam adres, 256–2 = 254 kullanılabilir host bulunur; B sınıfında 16 host bitiyle 65.534, A sınıfında 24 host bitiyle 16.777.214 host adresi elde edilir.

Modern ağlarda asıl önemli olan IP’nin sınıfı değil, üzerinde kullanılan ağ maskesidir; yani 10.0.0.0/24 de, 192.168.1.0/27 de tamamen CIDR mantığıyla planlanır. Yine de sınıfları bilmek, varsayılan maskeleri ve klasik örnekleri anlamanı kolaylaştırır; ancak gerçek hayatta adres planı yaparken “bu C sınıfı olmalı” demek yerine, “şu kadar host için hangi prefix uygundur?” sorusuna odaklanırsın.